Kongre Hakkında
SEPDER II. Uluslararası Sosyal Politikalar Kongresi
Özbekistan Termez Üniversitesi işbirliğiyle, 5-7 Aralık 2025 tarihlerinde Termez, Özbekistan'da düzenlenecek olan Termez Sosyal Bilimler Kongresi'ne sizleri davet etmekten onur duyarız. Bu uluslararası kongre, 21. yüzyılın en kritik zorunluluğu olan yeşil dönüşümü disiplinlerarası bir perspektifle ele almak üzere tasarlanmıştır.
Yeşil dönüşüm, yalnızca teknolojik bir değişim değil, aynı zamanda ekonomilerimizin, toplumlarımızın ve değerlerimizin kaynak-yoğun modellerden uzaklaşarak sürdürülebilir ve adil bir geleceğe doğru derin, sistemik bir geçişidir. Kongremizin temel rehberi olan “Sürdürülebilirlik Ekseninde Yeşil Dönüşüm" kavramı, bu geçişi Birleşmiş Milletler'in 2030 Gündemi ve Paris Anlaşması gibi küresel çerçevelerle uyumlu bir şekilde ekonomik refah, sosyal kapsayıcılık ve gezegensel sağlığı dengeleyen bütünleşik bir süreç olarak çerçevelemektedir.
Bu kongrenin temel amacı, dar kapsamlı tartışmaların ve ulusal vaka analizlerinin ötesine geçerek, yeşil dönüşümün karmaşık dinamiklerine dair bütünsel bir anlayış geliştirmektir. Bu dönüşümün salt çevresel veya teknolojik bir mesele olarak algılanmasının getirdiği sınırlılıkların farkında olarak, kongre bu süreci temelde bir sosyal bilimler problemi olarak yeniden konumlandırmaktadır. Ekonomistler, sosyologlar, siyaset bilimcileri ve iş dünyası liderleri için bir buluşma noktası yaratarak, dönüşümün politik, ekonomik, sosyal ve teknolojik boyutlarını küresel ölçekte incelemeyi hedeflemektedir. Kolektif hedefimiz, bu gezegensel geçişin sunduğu zorlukların üstesinden gelmek ve fırsatları değerlendirmek için uygulanabilir içgörüler üretmek ve küresel ortaklıkları güçlendirmektir.
Tarih
Yer
Bildiri Özetini Gönder
Buraya tıklayarak kongre sitemizin başvuru sayfasından bildiri özetini gönderebilirsiniz. Gönderilen özetler akademik kurul tarafından incelenecek ve kabul edilenler ilan edilecektir.
|
İsim ve Soyisim |
Çalıştığı Üniversite |
|
Prof. Dr. Abdülkadir Şenkal |
Kocaeli Üniversitesi |
|
Prof. Dr. Bayram Zafer Erdoğan |
Anadolu Üniversitesi |
|
Prof. Dr. Bekir Berat Özipek |
İstanbul Medipol Üniversitesi |
|
Prof. Dr. H. Yunus Taş |
Yalova Üniversitesi |
|
Prof. Dr. İkram Daştan |
Yalova Üniversitesi |
|
Prof. Dr. Mehmet Anık |
Bingöl Üniversitesi |
|
Prof. Dr. Mehmet Fatih Aysan |
Marmara Üniversitesi |
|
Prof. Dr. Metin Toprak |
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi |
|
Prof. Dr. Mujibur Rahman |
Bangladeş Dakka Üniversitesi |
|
Prof. Dr. Murat Şentürk |
İstanbul Üniversitesi |
|
Prof. Dr. Necmettin Kızılkaya |
İstanbul Üniversitesi |
|
Prof. Dr. Ramazan Nacar |
Bursa Teknik Üniversitesi |
|
Prof. Dr. Serhat Yüksel |
İstanbul Medipol Üniversitesi |
|
Doç. Dr. Aamir Jamal |
University of Calgary |
|
Doç. Dr. Hakan Kalkavan |
İstanbul Medeniyet Üniversitesi |
|
Dr. Öğretim Üyesi Serdar Serdaroğlu |
İstanbul Üniversitesi |
|
Dr. Pascal Stiefenhofer |
Newcastle University |
![]() |
Pardaev Jamshid Muzzafarovich |
Termez University of Economics and Service |
|
Absamatov Anvar Ergashevich |
Termez University of Economics and Service |
Kongre hakkında önemli bilgiler
Termez Sosyal Bilimler Kongresi, günümüz sürdürülebilirlik tartışmalarında sıkça rastlanan iki temel eksikliğe yönelik entelektüel bir yanıt olarak konumlandırılmıştır: politik ve sosyal engelleri göz ardı eden tekno-iyimserlik ve küresel karşılıklı bağımlılıkları ele almadan ulusal çözümlere odaklanan dar bakış açıları. Bu bağlamda kongrenin vizyonu, yeşil dönüşüme dair politik ve sosyal olarak gerçekçi bir diyalog için zemin hazırlamaktır.
Bütünsel Bir Anlayış Geliştirmek: Kongrenin temel amacı, akademisyenleri, politika yapıcıları, endüstri liderlerini ve sivil toplum savunucularını bir araya getirerek, “yeşil dönüşümün karmaşık dinamiklerine dair bütünsel bir anlayış" geliştirmektir.1 Bu, disiplinlerin kendi sınırları içine hapsolmuş düşünce yapılarının ötesine geçmeyi ve sistemik bir bakış açısı benimsemeyi gerektirir.
Küresel Ölçekte Analiz: Kongrenin kapsamı, “dar ulusal vaka çalışmalarının ötesine geçerek dönüşümün politik, ekonomik, sosyal ve teknolojik boyutlarını küresel ölçekte incelemeyi" taahhüt etmektedir. Bu yaklaşım, dönüşümün yörüngesini şekillendiren ulusötesi güçlere, küresel tedarik zincirlerine ve uluslararası normların yayılımına odaklanarak yüksek düzeyde bir analitik hedef belirlemektedir.
Güç İlişkilerini İncelemek: Kongre, geçiş sürecinin tarafsız bir teknik süreç olmadığını kabul ederek, “geçişin yörüngesini dünya çapında şekillendiren sinerjileri, çatışmaları ve güç ilişkilerini" eleştirel bir şekilde inceleyecektir. Bu, dönüşümün politik ve çoğu zaman çekişmeli doğasından kaçınmayacağının, aksine bu dinamikleri analizin merkezine yerleştireceğinin bir göstergesidir.
Uygulanabilir İçgörüler Üretmek: Vizyonumuz salt akademik bir tartışmayla sınırlı değildir. Belirlenmiş bir hedef, “uygulanabilir içgörüler üretmektir". Bu, katılımcıların çalışmalarını bilgilendirebilecek politika odaklı ve pratik çözümlere odaklanılacağı anlamına gelmektedir.
Küresel Ortaklıkları Güçlendirmek: Vizyonun son ayağı, “bu gezegensel geçişi yönetmek için gerekli küresel ortaklıkları güçlendirmektir". Bu hedef, kongrenin faaliyetlerini doğrudan Sürdürülebilir Kalkınma Amacı 17'nin (Amaçlar için Ortaklıklar) ruhuna bağlayarak, etkinin konferans salonlarının ötesine taşınmasını amaçlamaktadır.
Tematik Çerçeve: Sürdürülebilirlik Üzerine Disiplinlerarası Perspektifler
Kongrenin entelektüel omurgası, yeşil dönüşümü dört ana tematik sütun üzerinden inceleyen kapsamlı bir çerçeveye dayanmaktadır. Her tema, katılımcıların kendi uzmanlık alanlarını bulmalarını ve katkıda bulunabilecekleri spesifik tartışmaları anlamalarını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.
Tema I: Küresel Yeşil Geçişlerin Politik Ekonomisi
Bu tema, yeşil dönüşümü mümkün kılan veya kısıtlayan yönetişim yapılarını, güç dinamiklerini ve politika araçlarını derinlemesine incelemektedir. Basit bir politika uygulama analizinin ötesine geçerek, toplumsal değişimi şekillendiren çıkarların, kurumların ve ideolojilerin karmaşık etkileşimini merkeze alır.
Dönüşümün Yönetimi: Kurumsal Yapılar ve Yol Bağımlılığı
Bu alt tema, modern kapitalist devletin ve ekonominin “kurumsal DNA'sını" inceler. Fosil yakıtlarla birlikte evrimleşen bu yapıların, dönüşümsel değişime karşı nasıl doğal bir direnç gösterdiği analiz edilir. Bu direnç, kötü niyetten ziyade, sistemin fosil yakıtlı bir dünya için optimize edilmiş olmasından kaynaklanan derin bir “yol bağımlılığı" sorunudur. Bu durum, siyasi sistemlerin bir yandan yeşil politikaları teşvik ederken, diğer yandan fosil yakıt sübvansiyonları gibi mekanizmalarla değiştirmeyi hedefledikleri sistemleri finanse etmeye devam etmesi gibi çelişkili durumlar yaratmaktadır. Bu analiz, sorunun sadece “daha iyi politikalar" tasarlamakla çözülemeyeceğini, asıl engelin bu politikaları işlevsiz kılan temel kurumsal yapının kendisi olduğunu ve bu yapının dönüştürülmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, ekolojik koruma, ekonomik büyüme ve sosyal refahı aynı anda sağlama “üçlemesinin" (trilemma) yarattığı zorluklar da tartışılacaktır.
Dönüşümün Politikaları: Çatışmalar, Güç İlişkileri ve Adalet
Bu bölüm, “toplumsal değişimin karmaşık ve güç yüklü süreçlerine" odaklanır. Yeşil dönüşüm, kazananlar ve kaybedenler yaratan, doğası gereği politik bir mücadeledir ve bu nedenle sosyo-ekolojik çatışmalara yol açar. Bu çerçevede, yerleşik fosil yakıt endüstrilerinin geçişi geciktirme veya kendi lehlerine şekillendirme stratejilerine karşı, sivil toplum ve yeşil girişimcilerin daha radikal bir değişim için yürüttüğü seferberlik stratejileri incelenecektir. Bu temanın merkezinde
“adil dönüşüm" kavramı yer almaktadır. Bu kavram, dönüşümün dağıtımsal sonuçlarını ele alan ve “kimseyi ve hiçbir yeri geride bırakmama" ilkesini benimseyen politikaları zorunlu kılar. Karbon yoğun sektörlerdeki iş kayıpları ve dönüşümün savunmasız topluluklar üzerindeki etkileri gibi konular, bu ilke doğrultusunda ele alınacaktır.
Dönüşümün Politikası: Araçlar, Etkinlik ve Küresel Yayılım
Bu alt tema, karbon vergilerinden yeşil sanayi stratejilerine kadar belirli politika araçlarının tasarımını ve etkinliğini analiz eder. Yaygın bir varsayım olan teknolojinin değişimin birincil motoru olduğu görüşünü sorgular. Bunun yerine, dönüşümün “teknoloji odaklı bir fenomenden ziyade, iddialı, politik ve kurumsal değişikliklerle şekillenen, yön odaklı bir fenomen" olduğunu savunur. Yeşil teknolojilere yatırım yapma, sübvanse etme ve düzenleme kararı, piyasaya yön veren politik bir eylemdir. Bu durum, politika yapıcıların muazzam gücünü ve sorumluluğunu vurgulamakta ve adil bir politik rehberlik olmaksızın, gelişmekte olan ülkelerin yeni yeşil teknolojilerle yeni bağımlılık ve eşitsizlik biçimleriyle karşılaşabileceği konusunda uyarıda bulunmaktadır.
Tema II: Akış Halindeki Sosyo-Teknik Sistemler: İnovasyon, Endüstri ve Altyapı
Bu tema, dönüşümün motorları olan teknoloji, finans ve endüstriyel stratejiyi ve bunların toplumsal pratiklerle nasıl birlikte evrildiğini inceler. Dönüşümü, enerji, mobilite ve gıda gibi büyük ölçekli sosyo-teknik sistemlerin temelden yeniden yapılandırılması olarak ele alır.
Tekno-Ekonomik Paradigma Değişimleri: Yıkıcı İnovasyonun Rolü
Bu bölüm, yenilenebilir enerji veya enerji verimliliği için yapay zeka gibi yıkıcı inovasyonların “endüstri, tarım ve hizmetler genelinde rekabetçilik parametrelerini" nasıl temelden değiştirdiğini analiz eder. Özellikle Dijital Dönüşüm (DX) ile Sürdürülebilirlik Dönüşümü (SX) arasındaki bağlantıya odaklanan bildiriler teşvik edilmektedir. Yeşil kodlama, yeşil sistem mimarisi ve kaynak kullanımını optimize etmek için büyük veri kullanımı gibi konular bu kapsamda ele alınacaktır.
Dönüşümün İş Dünyası: Kurumsal Strateji ve Sürdürülebilir Finans
Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) kavramının ötesine geçerek, sürdürülebilirliğin risk yönetimi, tüketici talebi ve düzenleyici baskılarla temel iş stratejilerine entegrasyonunu inceler. Bu alt temanın kritik bir odağı, finansmanın seferber edilmesidir. Bu, sürdürülebilir yatırım çerçevelerinin rolünü, yeşil altyapı için gereken büyük başlangıç sermayesi maliyetlerinin finansmanı sorununu ve sürdürülemez sistemlerden sermayenin çekilmesi (divestment) gerekliliğini analiz etmeyi içerir.
Endüstriyel ve Altyapısal Revizyon: Dirençli Bir Gelecek İnşa Etmek
Bu bölüm, dönüşümün enerji şebekeleri, ulaşım ağları ve sürdürülebilir binalar gibi fiziksel omurgasını ele alır. Bu süreçte ortaya çıkan “yaratıcı yıkım" kavramını, yani yeşil işler yaratılırken geleneksel endüstrilerde iş kayıplarının yaşanmasını inceler. Bu tema, kongrenin belki de en önemli analitik çerçevesi olan “Dönüşüm Üçlemesini" (Transformation Trilemma) ortaya koyar. Bu çerçeve, politika yapıcıların üç temel boyut arasında hassas bir denge kurma zorunluluğunu vurgular: geçişin hızı (iklim biliminin gerektirdiği aciliyet), sonuçlarının adaleti (eşitliğin sağlanması) ve sosyo-ekonomik sistemin istikrarı (yıkıcı şoklardan kaçınma). Bu üçlemeyi anlamak, politika başarısını değerlendirmek için basit bir “yeşil mi?" ölçütünün ötesine geçen sofistike bir araç sunar. Örneğin, çok hızlı bir geçiş adaletsiz ve istikrarsızlaştırıcı olabilirken (Tema I'deki “adil dönüşüm" ilkesini ihlal ederek), yalnızca adalete odaklanan bir geçiş iklim hedeflerini karşılamak için çok yavaş kalabilir. Bu üçleme, farklı toplumsal grupların neden farklı önceliklere sahip olduğunu ve sosyo-ekolojik çatışmaların kaynağını anlamak için bir harita görevi görür.
Tema III: Sürdürülebilirliğin Sosyal Dokusu: Eşitlik, Adalet ve Kültürel Değişimler
Bu tema, dönüşümün sadece ekonomik veya teknolojik değil, temelden sosyal ve kültürel bir proje olduğunu vurgulayarak insan boyutuna odaklanır.
Adil Dönüşümün Zorunluluğu: Eşitlik ve Kapsayıcılık
“Kimseyi geride bırakmama" ilkesine geri dönerek, dönüşümün maliyet ve faydalarının nasıl dağıtıldığını analiz eder. Bu alt temanın temel argümanı, sosyal eşitsizlik ve çevresel bozulmanın ayrı sorunlar olmadığı, aksine “karşılıklı olarak birbirini güçlendiren bir geri besleme döngüsü" içinde kilitlendiğidir. Yoksulluk, hayatta kalmak için kaynakların aşırı sömürülmesine yol açarken, zenginlerin aşırı tüketimi de çevresel bozulmayı körükler. Bu bozulma ise orantısız bir şekilde en yoksulları etkileyerek eşitsizliği daha da derinleştirir. Bu döngüsel ilişki, geleneksel nedensellik anlayışını tersine çevirir: Eşitsizlik, çevresel bozulmanın sadece talihsiz bir sonucu değil, aynı zamanda temel bir nedenidir. Bu nedenle, altta yatan sosyal nedenleri (yoksulluk, eşitsizlik) ele almadan yalnızca çevresel semptomlara odaklanan politikaların başarısızlığa mahkum olduğu veya adaletsiz sonuçlar doğuracağı savunulur. Etkili bir çevre politikası, aynı zamanda etkili bir sosyal politika olmak zorundadır.
Tüketim, Yaşam Tarzları ve Yeşil Değerlerin Evrimi
Bu bölüm, sürdürülebilir bir gelecek için gerekli olan kültürel değişimleri araştırır ve bir dönüşümün ancak “teknolojik gelişmelerin geniş kapsamlı yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte gitmesi" durumunda başarılı olabileceğini savunur.1 Sürdürülebilir tüketimin önündeki engelleri ve itici güçleri, “yeşil değerlerin" nasıl ortaya çıktığını, yayıldığını ve politik olarak nasıl etkili hale geldiğini inceler.
Sivil Toplum, Eğitim ve Halk Katılımının Rolü
Bu alt tema, dönüşümü yönlendirmede devlet dışı aktörlerin rolünü araştırır. Sürdürülebilirlik geçişlerinin yalnızca siyasi liderlik değil, aynı zamanda “sivil toplum baskısı ve kanıta dayalı savunuculuk" gerektirdiğini vurgular. Bu süreç için gereken “yeni tür bir kültür, yeni tür bir işbirliği ve yeni tür bir liderlik" ihtiyacını ele alır ve vatandaş meclisleri gibi katılımcı yönetişim modellerini tartışmaya açar.
Tema IV: Küresel Çerçeveleri Yeniden Düzenlemek: Taahhütlerden Eyleme
Bu tema, başta BM'nin 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı (SKA) olmak üzere uluslararası çerçevelerin etkinliğini eleştirel bir şekilde değerlendirir ve küresel taahhütler ile uygulama gerçekleri arasındaki boşluğu kapatmayı hedefler.
2030 Gündemi Bir Yol Ayrımında: İlerleme ve Tehlikenin Değerlendirilmesi
SKA'lar konusunda net bir durum değerlendirmesi sunar. Hedefler “barış ve refah için ortak bir plan" sunsa da, ilerlemenin “endişe verici derecede yetersiz" olduğu ve ardışık krizler (pandemi, çatışmalar, enflasyon) nedeniyle Hedeflerin vaadinin “tehlikeye girdiği" belirtilir. Bu bölüm, resmi ilerleme raporlarının ötesine geçen bağımsız, kanıta dayalı değerlendirmeler sunan bildirileri teşvik eder.
Hesap Verebilirliğin Mimarisi: İzleme, İnceleme ve Veri
Bu bölüm, yaygın olarak kabul edilen “uygulama boşluğunun" sadece bir finansman veya teknoloji sorunu olmadığını, temelden bir “yönetişim boşluğu" olduğunu savunur. SKA'ların “yasal olarak bağlayıcı olmaması" ve ülkelerin “sahiplenmesine" dayanan “yumuşak yönetişim çerçevesi", köklü siyasi ve ekonomik güçlerin yarattığı sert gerçeklerle karşılaştığında, dönüştürücü eylemi zorlamak için çok zayıf kalmaktadır. Bu küresel düzeydeki yönetişim zayıflığı ile Tema I'de ulusal düzeyde tanımlanan kurumsal “yol bağımlılığı" arasında doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi vardır. Ulusal sistemlerin değişime dirençli “sert" yapıları, küresel sistemin değişimi zorlayamayan “yumuşak" yapısıyla birleştiğinde, sistemik bir atalet ortaya çıkar. Bu durum, uygulama boşluğunun neden var olduğunu açıklamakta ve çözümlerin hem ulusal kurumsal reformu hem de küresel yönetişimin güçlendirilmesini aynı anda ele alması gerektiğini göstermektedir.
Odak Noktasında SKA 17: Küresel Ortaklığın Zorunluluğu
Bu bölüm, tüm 2030 Gündemi'nin temel sağlayıcısı olan Hedef 17'ye (Amaçlar için Ortaklıklar) adanmıştır. Finans, teknoloji, ticaret ve kapasite geliştirme alanlarındaki küresel işbirliğinin durumunu analiz eder. Gelişmekte olan ülkelerin artan dış borç sorunu ve gelişmiş ülkelerin Resmi Kalkınma Yardımı (ODA) taahhütlerini yerine getirme ihtiyacı gibi konuları ele alır.
Disiplinlerarası Diyalog ve Küresel Ortaklık Çağrısı
Yeşil dönüşümün ölçeği ve karmaşıklığı, hiçbir disiplinin, sektörün veya ulusun tek başına çözemeyeceği sistemik bir meydan okuma sunmaktadır. Çözümler, kongrenin dört tematik sütununun kesişim noktasında yatmaktadır. İlerleme, siyasi iradeyi (Tema I), teknolojik inovasyonu (Tema II), toplumsal uzlaşıyı (Tema III) ve küresel işbirliğini (Tema IV) aynı hizada buluşturmayı gerektirir.
Bu nedenle, Termez Sosyal Bilimler Kongresi, tüm ilgili paydaşlara açık bir çağrıdır. Akademisyenleri, politika yapıcıları, endüstri liderlerini ve sivil toplum savunucularını disiplinlerarası, eleştirel ve çözüm odaklı katkılarda bulunmaya davet ediyoruz.
Bu kongre, Sürdürülebilir Kalkınma Amacı 17'nin ruhunu somutlaştıran bir platform olarak tasarlanmıştır. Amacımız, küresel yeşil dönüşümü hızlandırmak için gereken bilgiyi, ağları ve işbirliklerini inşa etmek için hayati bir zemin oluşturmaktır. Katılımınız, sadece akademik bir egzersiz değil, aynı zamanda bu zorunlu küresel çabaya yapılmış değerli bir katkı olacaktır. Geleceği birlikte şekillendirmek için sizleri Termez'de görmeyi umuyoruz.
Kongremiz uluslararası niteliklere sahiptir. Gerek bilim kurulu ve gerekse de katılımcı ülke çeşitliliği bakımından doçentlik (2025) ve akademik teşvik kriterlerine uygundur.
Doçentlik ve akademik teşvik için gerekli olan ilgili resmi üst yazılar kongre katılımcıları ile paylaşılacaktır.
Kongremizin çağrısı 30 ülkeye yapılmıştır ve bugüne kadar 15 ülkeden başvurular alınmıştır.
Türkiye kontenjanı ise %45 ile sınırlandırılmıştır.
Kongrede tebliğler Türkçe ve İngilizce dillerinde gerçekleştirilecektir.
Kongremize özet göndererek başvurmanız gerekmektedir. Özet değerlendirme süreci en çok 3 gün sürmektedir. Değerlendirme sonucu gecikmeksizin yazara bilgi verilmektedir.
Kongremizde tam metin zorunluluğu yoktur.
Tam metinlerinizi kongre kitabında yayınlatmak isterseniz özetinizin kabul edilmesinin ardından tam metinlerinizi en geç 20 Kasım 2025 tarihine kadar info@intspc.com adresine göndermeniz gerekmektedir. Örnek tam metin tıklayınız.
Kongre alt başlıklarında çalışan uzman ve araştırmacılar kongreye başvuru yapabilirler.
